İtinayla ölçü alınır


Bir uçağı çelik metre ile kaçırabileceğinizi biliyor muydunuz? Siz düşünmeseniz bile sizin için düşünmüşler ki uçağa çelik metre ile binmenize izin verilmiyor. İş böyle olunca o aletin uçuş güvenliği açısından nasıl bir tehlike arzettiğini ve başka hangi alet edevat için bunu hayal ettiklerini düşünmeden edemiyor insan.

- Hostesin beline çelik metremi doladım! Açılın... Ölçerim!

Diyeceksiniz ki "ne işi var çelik metrenin yanında?"; malum ölçüdür, orandır, biçimdir bizim içimiz, geçenlerde bu maksatla bir yere giderken yanımda favori çelik metrem ve ultrasonik mesafe ölçü cihazım vardı. Metal dedektöründen ses çıkarmadan geçmiş, X-ray'den gelecek çantamı bekliyordum. Çantam cihazın kağuçuk perdeleri arasından göründüğünde ona doğru hareket eden sadece ben değildim! Monitörlerin başında oturan ve işi her biri sanat eserine dönüşmüş bavul enstalasyonlarına bakmak olan güvenlik görevlisi de benimle beraber çantama hamle yaptı...

- İçinde çelik metre mi var?
- Aaa, evet nereden bildiniz, müneccim misiniz?
- İşimiz bu! Görebilir miyim?
- Burada mı? Tabii!
- Bununla uçağa binemezsiniz, bagaja verilecek çantanız var mı?
- Yok!

Görevlilerin işlerine, kurallara saygım vardır ve işlerin yapılmasını zorlaştırmayı hiç düşünmem. Çelik metremi geride bırakarak bekleme salonuna ilerledim.

Bu arada çelik metre ile ilgili hayaller kuruyor, 9 voltluk pil ile çalışan ultrasonik ölçücünün nasıl bir röntgen resmi verdiğini düşünüyordum...

2 yorum:

  1. Çok tanıdık bir hikaye:) Benim de bir adet metrem Sabiha Gökçen ablaya teslim edilmiş durumda... Bildiğim kadarıyla emanetler kısmı mı yoksa yetim eşyalar yurdu mu öyle bi masadan gidip alabiliyorsunuz:) Ama tahminimce benim metrem vardı dersek 500 tane filan çıkabilir karşımıza...

    YanıtlaSil
  2. "Aaa, evet nereden bildiniz, müneccim misiniz?" Tam john.doe klasiği olmuş :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.