4 teker 1 direksiyon


Hep düşünürüm binlerce TL verilerek alınan otomobiller; birkaç yüz TL'ye inen fiyatlarına rağmen neden hala bir bilgisayar, bir GPS, bir HUD, bir MP3 çalıyıcıyı üst modellerinde ve fiyat farkları ile sunarlar? Bunları geçtim, bir park sensörü, yağmur veya far sensörü neden model ve fiyat farkı yaratmak adına değişik donanım paketleriyle satılır?

Elektroniğin geldiği nokta itibariyle bu tür donanım iki kromajlı çıta, farklı renkte aydınlatılmış gösterge panelleri, farklı kumaştan iç döşeme gibi göz boyamalarına gereksinim duymadan herkesin kullanımına ucuz modellerde bile sunulabilir. Bir üst modelin fiyatı alt modeli alanın cebinden çıkmamalıdır. Eğer gerçek krom, gerçek deri, gerçek ağaç, gerçek motor, gerçek mühendislik, gerçek tasarım ve ruhla üretiyorsan aracını zaten farkın sadece fiyatın olmaz orası ayrı konu.

Bu bağlamdan ezelden beri araçlarda yerini almayı bilmiş bir donanım da hakkında yapılan lobilerin, arkasındaki büyük sermayenin ve hayatta kendine nasıl yer açtığının simgesi olarak otomobillerin konsollarında yerini almaya devam ediyor. Araba çakmağı... Evet bahsettiğim şey araç çakmakları. Bu çakmak ve beraberinde ön konsolda, arka kapılarda yerini alan küllüklere o kadar alışığız ki neden orada olduklarını sorgulamaz, yadırgamaz hale geldik. İçenin bile kirletmeyerek "sigara içilmemiş" diye satacağı aracın küçücük, en son bir kağıt mendil tıkılarak kullanılmış küllükleri... Fakat henüz o binlerce TL'lik aracın 3 kuruşluk tüketici teknolojisi sunduğu bir detayı geliştirilememiştir yaygın olarak. Beklediğim birilerinin yaptığı gibi ön cama yerleştirilmiş kamera ile hız tabelalarını tarayıp gösterge panelinde görüntülemek gibi gereksiz, pahalı teknolojik atılımlar değil. Birkaç hayatı kolaylaştıracak detayın bu araçlarda yerini alması sadece. Nasıl o çakmak yerini aldıysa vaktiyle...

Yaşantımızın vazgeçilmezi olmuş, geleceğin üzerine inşa edildiği elzem birkaç araç gereç ise donanım paketleri kisvesiyle ve hala yarım yamalak olarak ateş pahasına sunulurken üzerinde dumanı tüten sigara ikonuyla çakmağın yerinde bütün araçlarda en azından bir USB bağlantısının olmasını sanırım daha çok bekler; sigaramızı tüttürüp, konsoldan açılan bardaklığa tutturduğumuz kahvemizi yudumlayarak piknik havasında direksiyon sallamaya ise devam ederiz. Böyle sürüş güvenli olacak ki araçlarda bu donanım standart ve otomobilde sigara içmeye getirilen bir yasak yok! Neden o zehirli, pis kokulu meretin baş köşede yerini aldığını soran yok!

Verilen paranın karşılığında aracının iç donanımından kahve tutacağı haricinde akılcı fonksiyonlar bekleyen, ışıklı halkasıyla fiyakası bozulmayan çakmağın yerini sorgulayan bir zihnin yakınmaları.

Tıkanan trafikte otoyolları otomobilden nehirler gibi doldurarak, 1,20 kişi/araç ortalama ile seyreden, pahalı kaputları altında gizli motorları boşa çalışan, gereksiz yakıt tüketen, çevreyi kirleten, sahibinin rahat koltuğunda tıkanan trafiğe sinirlenerek umarsızca oturduğu binlerce aracı nasıl gördüğümden bahsetmiyorum bile...

1 yorum:

  1. Sigara yasağı geldi güzel ön görü olmuş. Gerçi o zaman da araçlardan küllük ve çakmak kalkmıştı.

    Çare motosiklet!

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.