Siz Lost'u seyredip hastası olurken adamlar yağmurlu britanya adalarında 29 sezondur Doctor Who diye bir dizi yapıyorlar. Vizyon olarak Star Trek'teki geniş ufku daha da ilerilere taşıyor ve bu sayede pek çok saçma sapan teknik arıza insanı rahatsız etmiyor. Konulardaki değişkenlik (bir hafta pompei, bir hafta güneş sisteminin çöküşü ve dünyanın yok oluşu, bir hafta Kennedy suikasti vb..) 4 senedir tropik bir adada ormanın içinde bir dumanın peşinden koşanların hikayesine göre çok daha eğlenceli...
Özellikle her bölümü birbirine bağlanan ve brezilya dizisi tadında ana konunun çok yavaş ilerlediği, lost, alias, kurtlar vadisi, vb... gibi dizilere gıcığım. Delikanlı dizi film başlar 45 dk. sonra da esas oğlan dünyayı kurtarır. diyelim ciddi bir risk var "to be continued" olur ertesi hafta dünya kurtulur. Bir sonra ki hafta yeni bir maceraya koşulur. Tabii 24 bu iki türün tam arasında kalıyor o yüzden bir orijinalliği var ama Bir adam dünyayı kaç kere kurtarabilir?
Şimdi produksyon şirketlerinin oyununu açık ediyorum. 29 sezon her bölümü birbirinden farklı bir dizi yapmak biraz zor bir iş. Bir süre sonra yazarlar beyin travması geçirir bölüm kaliteleri düşer, reytingler düşer dizi en fazla 4ncü sezonda patlar. Bakınız star trek sülalesi diziler.
Son dönemlerde bunun farkına varan amerika stüdyoları ekranda kalıcılığı ispat edilmiş bir format olan brezilya dizisi formatını aksiyon ile birleştirerek bu yeni formatı oluşturdu. Her hafta dumanın olayının ne olduğunu öğrenecem diye oturuyorsunuz bölümün sonunda tek somut bilgi dumanın anasının kızlık soyadı "a" ile başlıyor bilgisi. 60 dk boyunca birşeyler olmuş ama bunlar sub-plot bir sonraki haftaya hatırlamıyorsunuz. Yada eğer Kurtlar vadisini yapıyorsanız sub plot'la da uğraşmıyorsunuz 15 dk. yatakta yatan hasta bir adamı seyrediyorsunuz.
29 sezondur yayınlandığını düşünün. Bizlere futbol, coupling, ariel atom ve beatles'ı vermiş İngilizlerin zevklerine biraz güvenmeye çalışın.
Özellikle her bölümü birbirine bağlanan ve brezilya dizisi tadında ana konunun çok yavaş ilerlediği, lost, alias, kurtlar vadisi, vb... gibi dizilere gıcığım. Delikanlı dizi film başlar 45 dk. sonra da esas oğlan dünyayı kurtarır. diyelim ciddi bir risk var "to be continued" olur ertesi hafta dünya kurtulur. Bir sonra ki hafta yeni bir maceraya koşulur. Tabii 24 bu iki türün tam arasında kalıyor o yüzden bir orijinalliği var ama Bir adam dünyayı kaç kere kurtarabilir?
Şimdi produksyon şirketlerinin oyununu açık ediyorum. 29 sezon her bölümü birbirinden farklı bir dizi yapmak biraz zor bir iş. Bir süre sonra yazarlar beyin travması geçirir bölüm kaliteleri düşer, reytingler düşer dizi en fazla 4ncü sezonda patlar. Bakınız star trek sülalesi diziler.
Son dönemlerde bunun farkına varan amerika stüdyoları ekranda kalıcılığı ispat edilmiş bir format olan brezilya dizisi formatını aksiyon ile birleştirerek bu yeni formatı oluşturdu. Her hafta dumanın olayının ne olduğunu öğrenecem diye oturuyorsunuz bölümün sonunda tek somut bilgi dumanın anasının kızlık soyadı "a" ile başlıyor bilgisi. 60 dk boyunca birşeyler olmuş ama bunlar sub-plot bir sonraki haftaya hatırlamıyorsunuz. Yada eğer Kurtlar vadisini yapıyorsanız sub plot'la da uğraşmıyorsunuz 15 dk. yatakta yatan hasta bir adamı seyrediyorsunuz.
29 sezondur yayınlandığını düşünün. Bizlere futbol, coupling, ariel atom ve beatles'ı vermiş İngilizlerin zevklerine biraz güvenmeye çalışın.
gene başrol değişmiş! nerede alev saçan çöp tenekeleri yeni sezonlarda yok mu onlardan?
YanıtlaSilTabii ki başrol değişecek Doctor bir "Time God" olduğu için ölümsüz ve regeneration özelliğine sahip, produksyon açısından bunun en büyük faydası ise baş rol oyuncusunun bir tarafı kalkınca hemen öldüğü bir bölüm yazıyorlar ama tabii ölmediği için kendisini değiştiriyorlar böylece oyuncuları disiplin altında tutabiliyorlar.
YanıtlaSilÇöp kutusu dediğin şeylere "Darlek" denir ve her 5 - 6 bölümde bir piyasaya çıkarlar.
o zaman bekliyoruz sizden bu diziyi kazandırmanızı aleme...
YanıtlaSil