Kurban Bayramı Tebrik Tebliği

Merhabalar,

Etrafın kana bulanmasını beklemeye gerek yoktu aslında, bu senenin diğerlerinden farklı olacağını da düşünmedim bile ama tatil rehavetindendir diye tahmin ediyorum, ancak oturabildim klavyemin başına.

Malum, bir Kurban Bayramı ritüeli de bugün itibari ile tamamlandı. Uzun zamandır ertelediğim bu satırlar da akan kanların ardına ekleniveriyor.

Bir şekilde hepimizin gerceği kurban. Doğduğumuz andan itibaren kavurma kokusunun ciğerlere çekilmediği bir ev, çoğunluğu Müslüman bu topraklarda "azınlıktır"... Ölümlerini seyretmemiz için ısrar eden ebeveynlerimiz haricinde belki bizler de merak edip gittik toplananların peşinden, akan kanın toprağa kavusmasını seyretmek için. Dinin bir gereği yerine getirildi her sene, sürekli, yeniden, ısrarla...

Eminim büyüklerimizin bizlerden daha çok ve zengin anıları var kurbanlarla... Ne de olsa yaşadıkları yıl kadar gördüler!

Bildiğiniz üzere Hz. İbrahim ile başlayan bir gelenek bu. Oğlunu yaradanına kurban edecek peygambere, bu sadakati karşısında takas için bir koyun yollayan tanrının hikayesi...

Ancak not düşmekte fayda var, Hz. İbrahim Müslüman değil, Yahudi. Peygamberlerin babası olarak da biliniyor. Kabe'yi inşa eden kişi. Yani özünde, bahsettiğimiz hikaye İslamiyet öncesinde geçiyor.

Genel kanı, Hz. Muhammet'in Arap Yarımadası'nda İslamiyet'i kurup tanıttıktan sonra "gerekli stratejik manevralarından sadece biri olarak" daha geniş kitlelerce benimsenmesi için putlara tapanların bazı geleneklerinin devamını "düzenleyerek" ve "iyileştirerek" sürdürmesi ve Müslümanlık'a geçişi kolaylaştırması. Zaten tanrılara kurban neredeyse insanlik tarihi kadar eski ve tek bir coğrafya ya da doktrin ile açıklanamayacak kadar "insani"...

Kendi adıma bu evrenin ulu mimarının, varlığın, gücün, kudretin ya da siz ne derseniz o olanın, kendi yarattığı bir varlığın, yine kendi yarattığı bir varlığı kendisi için kurban ettireceğini ve bundan haz duyacağını düşünmek önce o inandığımız kudrete saygısızlık. Bu dökülen kanlara ihtiyaç duyacağından bahsetmek bile yaradana saygısızlık kanımca...

Dolayısı ile bu bakış açısını "kendi adıma" elersem geriye sadece kesilen kurbanın etleri ile yoksul, fakir ve et ihtiyacı içinde olan fakirlere yardım gibi ulvi bir nedenle idam kararı kalıyor. Bu seçeneği de geleneğin çıkış noktasının üzerinden geçen bin yılların ardından değişen yaşam şartları nedeni ile faydalı olarak tanımlamak biraz zor gözüküyor.

Bugün o miktarda ete ihtiyaç duyan fakir bir insanın ve ailesinin önceliği kesinlikle "et" değildir. Yakacağı, giyeceği, ayakkabısı olmayan kimsenin hayatta kalma sıralamasında et bir seçim değildir. Hele deliler gibi sıcak, derin dondurucusuz ve kesilir kesilmez tüketilmezse kurtlanacak bir çöl ortamında acilen paylaştırılması gereken bir hayvan ile kıyaslandığında, benzer protein değerlerine sahip tavuk, piliç gibi farklı et ürünlerine ulaşmak bu kadar kolay ve daha ucuz iken...

Birey ile tanrı arasına girmek kimin haddine, sadece düşünmeye çağırıyorum. Yoksa bu şekilde isteniyor, inancım bu ya da ben böyle gördüm diye alışkanlıklarımızdan vazgeçmemek de en az aksi kadar saygı duyulacak bir seçim.

Aksine gelirsek; bence kurban kesmek bugünün yardımsever insan profiline uymuyor. 3 çeki odun alın, ayakkabı alın, kırık camları, akan tavanları tamir ettirin, defter, kitap alın, akbil alın, mavi kart hediye edin... Ama size bugün için ayrıcalık olarak verilen yardımlaşabilme lüksünü et ile kullanmayın derim... Fitre, zekat da verin elbet, ama kurban parasını da onlara ekleyin en iyisi...

Sofralarımızda zevkle yediğimiz kırmızı etleri daha temiz ortamlarda, medenice, insanlığa yakışır standartlarda, kesilen hayvana en az acıya sebep olarak tedarik etmenin en net ve kestirme yolu bu. Yoksa besin zincirinin en üstünde yer alan bu zeki varlıkların ellerine balta ya da satır almalarından daha verimli yollar olduğunu düşünüyorum..

Ama dediğim gibi, sadece düşünüyorum.. Düşünmek dileği ile...

Kurban Bayramınız kutlu olsun,

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.